Aslî zaman üzerinde yürüyüş

Aslî zaman üzerinde yürüyüş; insan varlığı için, ancak, ‘aslî zaman’ “an”ının ‘insanlık safhası’na ait tüm icaplarını (Aslî icap) yerine getirip aslî zaman akışı icaplarına uyma ‘liyakat’ini kazanmasından sonra sözkonusu olacak; ‘küresel zaman’ın ya da idrakî zamanın hâkim olduğu ‘vazife plânı’ndaki bir tekâmül özelliği olan; küresel zamandaki her tekâmül akışına ya da her inkişaf anına eşlik eden; zaman akışında ilerleyiştir ya da kısaca, aslî zamanın kâinata yayıldığı ‘Ünite’ye yürüyüştür. (226, 217, 229, 223 222, 225, 230, 238, 221, 223)

Tüm insanlık safhasının aslî zamanın tek bir “an”ı içinde yer alıyor olması ve yüzeysel zaman idrakinin inkişafında aslî zaman üzerinde yürüyüşün imkânsızlığı

Şekil-2’den ve Şekil-3’ten de anlaşılabileceği gibi, ‘yüzeysel zaman’ idrâkinin inkişafında ya da yüzeysel zaman realitelerinin birbirini izlemesinde böyle bir inkişaf, yani Üniteye yürüyüş demek olan aslî zaman üzerinde ilerleyiş yoktur; orada sadece, belirli bir saha içinde aslî zaman üzerindeki bir noktanın (bir ânın) bütün icaplarını yerine getirmenin hazırlıkları yapılır. (229) Yüzeysel zaman idrakinin inkişafı, aslî zaman akışı üzerinde hiçbir seyir yapmayıp bir tek nokta üzerinde durur. (217) Şekil-2’de, solda, bir ömürlük süreyi gösteren “A” şemasında, tek bir yüzeyde ya da düzlemdeki, tek bir nokta etrafında dolanan spiral, ne kadar devir yaparsa yapsın, aslî zaman üzerindeki “x” noktasından ayrılmamakta, hep yerinde sayarak uzanmaktadır (hep aynı yüzey üzerinde kalmakta, düzlemden çıkıp, “aslî zaman doğrusu” üzerinde bir yürüyüş kaydedememektedir). (216) Şu hâlde bir ömürlük süreyi gösteren “A” zaman realitesinde, aslî zaman üzerinde herhangi bir yürüyüş ve akış yoktur. (216) Aslî zamanın bir tek ânı içinde hapsolmuş şekilde, aslî zaman üzerindeki sadece bir tek “x” noktasının (aslî zamanın tek bir anının) realitelerinin tatbikatı vardır. (216, 230) Kısaca burada aslî zamanın sadece bir tek ânı içinde hapsolmuş, sınırlı bir sahadaki periyodik gidiş hareketleri sözkonusudur. ( 230)

İşte aslî zaman üzerindeki bu bir an, bir insanın, bütün ‘insanlık hayatı’ boyunca inkişaf ettirip olgunlaştırması icap eden hazırlık melekelerinin toplamını içermektedir. (222) Yüzeysel zaman idrakinde yaşayan insanın, dünyadaki insanlık safhasının başından sonuna kadar tüm hazırlığı, aslî zaman akışı üzerindeki bu an içinde, bu ânın insanlık safhasına ilişkin tüm icaplarını yerine getirmek üzere, yerinde saymak suretiyle gelişir. (222, 225, 221)

Aslî zaman üzerindeki bu nokta (an), aslî zamanın belirli bir anındaki insan varlığının, inkişafı icap eden kudretlerini olgunlaştırmasından sonra tekrar ulaşacağı bir noktadır. (222) Yani varlığın insan hâlindeki tekâmülü, aslî zaman üzerinde bu noktadan başlar, yine bu noktada biter ve bu safha tamamlanıncaya kadar aslî zaman üzerinde yürüyüş olmaz. (222) Bu yüzden insanlık safhasındaki tekâmüle ‘sübjektif tekâmül devresi’ denir. (222, 225) İnsanın dünyadaki bütün hayatları, aslî zaman akışının bir ânı olan bu noktada cereyan ettiğinden, aslında insanın bütün hayat devreleri, yani doğum ve ölümleri de bu noktada olup bitmektedir. (223)

Aslî zaman üzerinde yürüyüş, insan için, ancak insanlık safhasına ilişkin icap eden bütün ‘melekeler’ini inkişaf ettirdikten, bütün hazırlıklarını bitirdikten ve aslî zamanın akışı icaplarına uymak ‘liyakat’ini kazandıktan sonra, bu noktadan itibaren sözkonusu olacaktır. (223, 226) Ancak o zaman, “yüzeysel zaman idraki realiteleri” sona erecek, insan, bütün ‘insanlık hayatı’ boyunca kendi hazırlıklarıyla meşgul olmak üzere içine kapandığı hazırlık kadrosundan çıkacak, sübjektif tekâmül sürecinden kurtulacaktır. (225, 226)  Sübjektif tekâmül devresi. Aslî zamanın akışı icaplarına uymak liyakatini kazanarak, kendi âleminden çıkan varlık, işte o zaman ‘idrakî mekân’ olan üst vazife plânlarında, aslî zaman üzerinde yürüyen, hakiki, objektif ve aktif bir tekâmül akışına girecektir. (226, 225)

Tekâmülün idrakî zaman içinde yürüyüşü ve aslî zaman üzerinde ilerleyiş

Tekâmülün idrakî zaman içindeki yürüyüşünde en bâriz özellik varlığın her tekâmül akışına, daima aslî zaman üzerinde mesafe katetmesinin eşlik etmesidir. (226) Diğer deyişle, idrakî zaman ya da ‘küresel zaman’ idrakinin inkişafı nda, her inkişaf ânı, aslî zaman akışı üzerinde yürüyüş eşliğinde olur. (217) İşte bu yüzden asıl tekâmül (Objektif tekâmül), idrakî zamanın hâkim olduğu dünya-üstü ‘vazife plânı’ndan itibaren başlar. (217)

Küre zamanında (küresel zamanda), zaman her yönde genişleyerek inkişaf eder. (226) Şekil-5 ve Şekil-6’da görüldüğü gibi, idrakî zaman (küresel zaman) inkişafının başından itibaren meydana gelen genişleme farkları, hem aslî zaman üzerinde yürüyüşler kaydeder, hem de hızlı ve sınırsız bir inkişaf seyri izler. (226-227) Yani inkişaf hatları yüzeysel zamandaki gibi paralel olarak gitmez, sürekli olarak birbirinden uzaklaşarak, açılarak genişler. (227)

Ünite’den yayılan aslî zamanın üzerinde yürüyüş, Ünite’ye yürüyüş demektir. (229, 230, 238) Şekil-2, Şekil-5 ve Şekil-6’dan da anlaşılabileceği gibi, küresel zaman şartlarındaki tekâmülde, yüzeysel zamanda olduğu gibi aslî zamanın bir tek ânı içinde hapsolmuş, sınırlı bir sahadaki periyodik gidiş hareketleri değil; “Üniteye yürüyüş” anlamı na gelen “aslî zaman üzerinde ilerleyiş”, kâinatın sınırlarına dayanan, sonsuzluk içinde genişleme, ilerleme ve inkişaf etme sahaları sözkonusu olup, bu ilerleyiş, Ünite’de son bulur. (230, 221, 229)

Vazife plânlarındaki gruplar, ‘organizasyon’lar, sürekli olarak idrakî zaman tekniğiyle, vazifeler görerek aslî zaman akışında hızla mesafe alır ve bu faaliyetleri sayesinde intibak sahalarını genişletirler. (244-245) Bu safhada idrakler, tekâmül ettikçe akan aslî zaman içinde, ruh ve kâinat ilişkilerine ait (ilişkin) ilâhî icaplara (Aslî icap) daha geniş çaplarda intibak ederler. (237)

Küresel zaman

İntibak sahası

Aslî zaman

Aktif intibaklar

Objektif tekâmül

Ünite